Çankaya Masaj Salonu-Masöz Esra

Çankaya Masaj Salonu-Masöz Esra

Çankaya Masaj Salonu-Masöz Esra Onun göğüslerini ÅŸubatta öpmüştü, ama meme adım atarını deÄŸil, onlara sadece mayısta dudaklarını deÄŸdirebilmiÅŸti. Florence’in, Edward’ın vücudunda keÅŸfe çıkması ise daha da davranışlarında ölçülü gerçekleÅŸmiÅŸti. Edward’ın ani hareketler yapması yahut köktencilik önerilerde bulunması birkaç aylık ilerlemeyi mahvedebilirdi. Beyaz perdede A Taste of Honey filmini izlerlerken Edward’ın onun elini alıp bacaklarının arasına sokması, iliÅŸkilerini haftalarca geriye götürmüştü.

Florence buz ÅŸeklinde davranmamıştı, hatta soÄŸukluk bile göstermemiÅŸti -onun biçimı deÄŸildi bu- fakat aralarına belli belirsiz bir mesafe koymuÅŸ, bir ihtimal hayal kırıklığı duymuÅŸ, hatta güveninin fenaye kullanıldığını düşünmüştü. AÅŸkından Edward’ın kuÅŸkuya düşmesine niçin olmayacak ölçüde kendini bir bakıma geri çekmiÅŸti. Sonucunda, yeniden kaldıkları yere dönmüşlerdi: Bir cumartesi günü, Edward’ın ailesinin Chiltern Hills’teki minik evlerinin dağınık oturma odasında, ÅŸiddetli bir yaÄŸmur camlara vururken, Florence elini hafifçeçe Edward’ın penisinin üstüne veya yakınına koymuÅŸtu. On beÅŸ saniye bile sürmeyen bir zamanda, umutları ve coÅŸkusu yükselirken, Edward o eli iki kat kumaşın altından hissetmiÅŸti.

Çankaya Masaj Salonu-Masöz Esra

Florence elini çeker çekmez Edward artık dayanamayacağını anlamıştı. Florence’e evlenme teklif etmiÅŸti. Florence’in elini -elinin tersini- öyle bir yere koymasının ne demek bulunduÄŸunu Edward bilemezdi. Florence onu seviyor, memnun etmek istiyordu, fakat duyduÄŸu büyük tiksintiyle de baÅŸ etmesi gerekiyordu. İçtenlikli bir çabaydı – daha zekice davranabilirdi, ama kurnazlık bilmiyordu. Elini orada tutabildiÄŸi kadar tutmuÅŸ, sonra pantolonun gri flanel kumaşının altında bir kıpırdanma ve sertleÅŸme hissetmiÅŸti. Edward’dan tamamen ayrı, canlı bir ÅŸeyle karşılaÅŸmış ve geri çekilmiÅŸti. Sonra Edward ansızın teklifini yapmış, arkasından gelen duygu selinde, duyduÄŸu zevk, sevinç ve ferahlama içinde, ansızın birbirlerine sarılınca.

Florence geçirdiÄŸi ufak ÅŸoku bir an unutmuÅŸtu. Kendi kararlılığına kendisi de ÅŸaşıran, zihni doygunluk edilmeyen arzusuyla kasılan Edward’ın, Florence’in o günden itibaren yaÅŸayacağı çeliÅŸki, iÄŸrenmeyle keyif arasındaki o gizli baÄŸ hakkında pek fikri olamayacaktı. bir tek kalmışlardı, kuramsal olarak canlarının istediÄŸini yapabilirlerdi, fakat iÅŸtahları olmasa da yiyecek yemeyi sürdürdüler. Florence bıçağını bıraktı, uzanıp Edward’ın elini tuttu ve sıktı. Alt kattan radyonun sesini, saat on haberleri baÅŸlarken Big Ben saat kulesinin çanlarını duydular.